Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekonomide Muhtemel Gecikmeler

Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH ya da GDP), Bir ekonominin, belirli bir dönemde -genellikle bir yıl- ürettiği mal ve hizmetlerin parasal olarak toplulaştırılmış değeridir. Ürün üretilir, satılır ve belirli bir vadede tahsilatı yapılarak hasılat kaydedilir. Buna göre GSYİH da üç farklı metodla hesaplanmaktadır: Üretim Yöntemi, Harcama Yöntemi, Gelir Yöntemi. Yazının amacı yöntemlerin detayı olmadığından, yalnızca kısaca açıklayarak devam edeceğim. Üretim Yöntemi: Bir ekonomideki toplam katma değerlerin toplanarak GSYİH'ya ulaşılmasıdır. Klasik örnekle, bir ekmek; çiftçi-> değirmenci -> uncu-> dağıtımcı ve fırın aşamalarıyla soframıza gelir. Tablo 1'de çiftçi buğdayı 10 TL'ye değirmenciye; değirmenci öğüttüğü buğdayı 20 TL'ye uncuya... satmakta ve süreç tablodaki gibi devam etmektedir. Ve nihayetinde söz konusu ekmek 40 TL'ye nihai tüketiciye(bize) satılmaktadır. Ekonominin toplam üretimini dikkate aldığımızdan, her aşamada ilgili malın bir önceki aşaman
En son yayınlar

Virüslü Kapitalizm'den "Kurtarıcı" Venüs Projesine

Son günlerde yaşanan virüs yayılımı, genel itibarıyla hepimiz için aynı sorularla karşılık buldu. Küresel sistem üzerinde gerçekleşen bir operasyon mu; yarasa kanadından yayılan doğal bir pandemi vakası mı? Sorunun yanıtını sona bırakıp, meseleye dair birkaç farklı noktadan tespitlerimi sunmak isterim. T.R. Malthus 1766-1834 yılları arasında yaşamış, klasik iktisat okulunun başat aktörlerinden olan bir rahip ve üniversite hocası... Klasik iktisat okulu içinde en aykırı olarak tanımlayabileceğimiz üye olan Malthus, klasik ekonominin ana varsayımlarında dahi diğer üyelere itirazlarıyla meşhurdur. "Politik İktisadın İlkeleri" (Principles of Political Economy)  eseri bu itirazların bir kısmını içeren ve en tanınan yayınıdır.  “Her eşitlik düzeni fakirlik ve sefaletle sonuçlanır; nedeni nüfusun geçim vasıtalarından daha süratle artma eğilimidir... -R. Malthus-” “Nüfusun muazzam gücü sefalet ya da ahlâksızlık üretmeden kontrol edilemez. –R. Malthus-”  Malthus’un

FIRSAT PENCERELERİ: YERLİ OTOMOBİL VE TÜMOSAN ATILIMI

Yapısalcı İktisat yaklaşımı 2018 Aralık'tan günümüze kadar uzanan süreç itibariyle içinde bulunduğumuz durumla adeta örtüşmektedir. Ekonomi yönetimi ve özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yürütmekte olduğu, yeni ekonomi modeli ve güncel önlemler, yapısalcı okula yakın uygulamaları ortaya koymaktadır. Bir taraftan cari açığı kapatıcı, eğitim sistemini dönüştürücü(Eğitim Bakanı Ziya Selçuk koordinasyonunda sanayi 4.0, blokchain, yapay zeka-AI gibi.), savunma sanayiini yerlileştirici… yapısal reform adımları atılırken, bir taraftan da kısa vadeli makro dengeler, çıkar gruplarını sürece inandırarak; sürece katarak(enflasyonla topyekun mücadele, beyaz eşya/mobilya vergi indirimleri…), enflasyon ve diğer ataletlerden kurtarmak suretiyle sağlanmaya çalışılmaktadır. Döviz kurundaki asıl hedefe ise, değişim aşamasında varılacaktır. YEP/OVP sloganı dahi, kronolojik olarak yapısalcı okulu vurgulamaktadır: Dengelenme, disiplin, değişim…(Yapısal İktisat Ekolünün temel düşünc

CLI(Composite Leading Indicators) Bileşik Öncü Göstergeler

             Ekonomide, konjonkturel dalgalanmadan sonra yön değiştiren değişkenlere geciken değişken (gelire bağlı faiz değişimi vs.); konjonkturle eşanlı yön değiştiren değişkenlere uyan değişken (işsizlik, istihdam verileri vs.), konjonkturden önce yön değiştiren değişkenlere ise öncü değişken denmektedir. Nitelik itibariyle birincisi sonuçların etkisini gözlemlemek için elverişlidir. İkinci konjonktür ve değişken arasındaki bağıntının kuvvetinin çözümlenmesi için; üçüncüsü ise GDP düzeyinin ve buna bağlı değişkenlerin tahminlenmesi ve öngörülmesi ile stratejik planların  hazırlanması bakımından büyük önem taşımaktadır. Bazı durumlarda ise gerekli önlemlerin alınması açısından erken uyarı sinyali işlevi görür.  CLI indeksi ( bileşik öncü göstergeler) ,OECD ve TCMB tarafından yayınlanmakta olup, kapasite kullanım oranı; sanayi üretim endeksi, tüketici güven endeksi, iş alemi elektrik tüketimi (kw/h) gibi kalemlerin belirli ağırlıklı ortalamasından oluşmaktadır. Reel GS

Fırsat Pencereleri ve Endüstri 4.0 (2)

Endüstri 4.0 meselesi ile alakalı Türkiye'de, özellikle yazılımcılar ve mühendisler tarafında bir ilgi mevcut. Fakat bu ilginin yetersiz ve devlet teşvikleri bakımından da desteksiz olduğunu söylemek mümkün(bildiğimiz kadarıyla). İktisatçılar ise birkaç akademisyen dışında bu konuya oldukça uzak. Birinci, ikinci ve üçüncü sanayi devrimlerini işleyen hocalarımız bulunuyor ve hatta buna Endüstri 4.0'ı da ilave ediyor. Belirtmek gerekirse, bu yazıda benim amacım ilk yazı ile ilişkilendirerek; kısaca özetlemek ve bu bahse son vermek. Endüstri 4.0; yapay zeka özelinde robotların üretimde ana faktör olduğu, nesnelerin internete sahip olması ve birbiriyle 'insiyatif ve seçim bilinciyle' irtibata geçmesi, üretimin dijitalleşmesi gibi ana unsur özelliklere sahip. Bu unsurlar, üretim ilişkilerini ve üretim düzeyini doğrudan etkileyecek cinste. Bunun yanında üretim faktörleri arasında devrim niteliğinde bir değişime sebep olacak: Fonksiyonel gelir dağılımında yeniden dağılım...

Fırsat Pencereleri ve Endüstri 4.0

Teknoloji Transferi ve Fırsat Pencereleri İlk yazıma başlarken, bu blogu açma amacımın öncelikle ülkeme faydalı hizmetler sunmak olduğunu bir temenni olarak belirtiyorum.Kalkınma İktisadı güncel olarak bize ne söyler? Bugün için, bir araç olan Kalkınma İktisadını nasıl kullanalım? C.Perez ve L.Soete adlı iki kalkınma iktisatçısının ortaya atmış olduğu ''Fırsat Pencereleri'' yaklaşımını, kaçırmamız ve kaçınmamız facia olabilecek Sanayi-Endüstri 4.0 ile bağdaştırmak istiyorum; ve fırsat pencereleri yaklaşımını, Türkiye açısından Sanayi 4.0'a açılan pencere olarak görüyorum . Mezkur iki iktisatçı pencereleri ikiye ayırmışlardır. İlk pencere onlara göre dar ve elverişsizdir ki ilk pencereden kasıt, az gelişmiş(AGÜ) ve gelişmekte olan ülkelerin(GOÜ), mevcut üretim teknolojisi ve standardizasyonunu gelişmiş ülkelerden taklit ederek teknoloji açığını gidermesidir. Ancak bu, gelişmiş ülkelerin teknoloji transferine sıcak bakmamaları sebebiyle güçtür. Bunu kavramış